Geçmişten beri sanıyorum ki bu tarz efsanelere ihtiyacımız olmalı, bu kadar efsane olmasının başka bir açıklaması olamaz herhalde. Dedikoduyu da şehir efsanesi diye adlandırıp piyasaya sunan tek toplum biziz bu arada bak diğerlerine adamların şehir efsanelerine falan bi'bak... Bizimkilerin kenarından geçmiyo.
Bizim işimiz atmasyon zaten. Biri atıyo bişeyi diğeri durur mu o da hemen bişey ekliyo üstüne patır patır öyle gidiyo tabii bize kadar geliyo bu durum ister istemez.
Psikolojimi en çok bozan şehir efsanlerinden biri;
Erkeklerin çüklerinin ayaklarıyla doğru orantılı şekilde büyüklüğe sahip olmasıdır..!
Bu üremeyi nası bi baltamaladır yahu yeminle epey bi'süre ayaası büyük olan erkeklere selma bile verirken tedirgin oluyodum milyon tane senaryo geçiyodu kafamın içinden... Oha falan diyorum ne bileyim ordan girse aazımdan çıkar herhalde ayağa bak anasnı satim gibi sikimsonik şeyler düşünüyorum. Hayır düşünce özgürlüğü var sonuçta orda bi'sıkıntı yok aklımı okuyamıyo o an adam bişiy olmaz belki ama, gözler..?! Arkadaş gözüm kayıyodu ya valla herhangi bi'seks güdüm yok ama merak varya... Zaten ya meraktan ya da ayaktan hani biliyosun :/
Bir diğeri de;
Kızlar, bacakları ayrık yürüyosa kesin arkadan vermiştir.! Öyle bir kesinlikle söyleniyor ki bu aksini iddia etsen garanti arkadan vermiş diyecekler başka şansın yok belli. Günlerce arkam dönük aynadan götümü yürürken görcem diye varya güvercin gibi kaldım en son boynumu bengaylıyodum. Ha hiç düşünmüyolar da kız oluşundan parantez olamaz mı acaba ?!
İlk efsane muhtemelen ayak numarası büyük bi'abimizden yediği tekmeyi anlatmak isteyen bi'ablamızdan çıkmış olmalı. Diğer efsaneyi de kimin, niye çıkardığını söylememe gerek yok sanırım ;)
Allahtan sadece arkadan vermekle ilgili siklasyonları* var.
Baş edemeyeceğimiz efsanelerden korusun bizi allaam töbe yareppim...!
*siklasyon : bu kelimeyi yeni türettim sallamasyon yerine kullanıyorum bilgin olsun :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder