Aşk mı yoksa para mı ?
Para..!
Hakikaten para yani çok ciddiyim. Ya da aşk... Ay bilemedim ikisi de benim bebeklerim sonuçta. Ama.! Para olmayınca aşkın olduğunu inan ben daha görmedim. Var mıdır ? İlla ki vardır. Bu seyran olan samanlıklar beş dakikalık zevk için değildi sanırım :)
Hani biz de isterdik ikisi bir arada olsun ama ben kahveyi bile sade içen insanlara denk geldim hep... Kahve dediğin sütlü olur di mi ama ?! Ne alaka bu şimdi Fişneli yani sen de... Adam ister sütlü içer ister sade bana mı kaldı yahu.
Hayır ben şeyi hiç anlamıyorum; bu yaldır yaldır arabalı, ev'li (evi olan yani), zengin herif peşinde koşan hatunların hiç sekmeden evlenebilmesi durumu...
Neden bu kadar düdük makarnasısınız beyler ?! Hani ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın, kadın karşısında bozulmayan adamdı ? Hani marjinaldik ?!
Hiç adalet denen bi'şey yok... Biz sevgilimiz hesabı bize ödetmez diye tuvalete kalkıp hesap ödeyen kızlardık ne ara bu hâle geldi bu işler hiç anlamıyorum.! Boşuna demiyollaa işte deveye diken insana tiken yaranır diye... Gerçekten artık bi'şey demiyorum ben müstehak size yeminle..!
Aayyy hiç unutmam bak bi'keresinde sevgilimin annesine anneler günü için hediye alacaktım, e şimdi bunlar zengin gidip çar çaput bi'şey alınmaz kızım dedim ve bir hafta aç gezerek (abartmıyorum, üniversite birinci sınıftayım o zaman ve elime geçen para belli yani hoş hâlâ elime bi para geçmiyo ama olsun..) para biriktirdim ki piyer kardinden çanta alayım diye... Aldım da.! Noldu ama sonra ? Herif beni anasıyla bile tanıştırmadı, "ben veririm, sen şimdi şaapma sonra tanıştırcam ben sizi" diyerekten (kadın beni arayıp teşekkür etti en azından oğlunun öküzlüğünü bi'nebze aldı yani) emeklerimi görmezden gelmek suretiyle ve anasıyla daha sonrasında da tanıştırmadan beni terk etti gittiiiii...
Peheeeyy..! Ha ben tanıştım bu arada anasıyla, hiç affeder miyim :) ama hikayesi farklı onu sonra anlatayım...
Bi'sevgilimin parası vardı beni terketti, bi'sevgilim de parası yok diye beni terk etti... Ben anlamıyorum ki, ayarsızlık bende sanırım. Dengeyi sağlayamıyorum. Yuva yapıcı dişi kuş mu değilim nedir anlamadım ki :)
İstiyonuz ki ben pos cihazı olayım (hemi de yazarkasa pos) siz de kredi kartınızın manyetik şeridini okutun..! Her yüz teleelik alışverişe on telee maksi puan vereyim mesela. Topladığın maksi puanlarla bana "seni seviyorum" deme derdinden kurtulursun falan...
Ne biçimli bi'sevgi anlayışınız var hiç bilmiyorum ama işallah da ekstrelerinizdr boğulursunuz..!
Hem ben kredi kartını çok hor kullanırım yani, istemem...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder