Dişiliğimle Değil, Kişiliğimle...

Tam, tamam diyorum bu sefer tamam diyorum, sen de diyorsundur bazen "ben bu adamla evlenirim aaabbii valla çocuk da yaparım3-5 tane"...

İşte sen belki bazen diyorsun belki hiç demiyorsun ama benim yaşam döngümün resmen en kuvvetli halkası bu cümleden ibaret. Zaten bundan sonraki halka da "ulan hiç de böyle biri gibi durmuyordu" olur.

Çok zor bi'şey aslında kötü yani yıkıyor insanı. Hani bir yerden sonra tabii ki alışıyorum, şaşırmıyorum falan eyvallah da bu demek değil ki hep böyle devam etmesini istiyorum...

Geçenlerde bi'yazı yazmıştım "İsmail Abi Gibi Bi'Adam" başlıklı, Kemal'e ithafen yazmıştım aslında o yazıyı ben. 

Şimdi biz tanıştık konuşuyoruz... Aslında ismini cismini biliyorum önceden hani nedir necidir ama hiç konuşmamıştık. Bu birkaç defa bana instagramdan takip isteği göndermişti, o zaman da benim sevgilim vardı "boşver sil yavşağın teki her kıza böyle yapıyo zaten o" dediği için ben de sevgilime çok güvenirim sözünden çıkmam ya bırak silmeyi direk engelledim adamı...

E sonra biz ayrıldık aradan zaman geçti ben öyle bakınırken instagramda bunu gördüm, du bi  bakiim bakiim kimmiş bu acaba ne kadar yavşakmış diyerekten engelini kaldırıp attım isteğimi paşalar gibi.

Bi gün sonra dm'den yazdı zaten ordan wp'ye derken baya konuşuyoruz. Konuşuyoruz konuşmasına da bi'gariplik bi bi'şeylik var bu adamda... Tipi zaten seri sapığa benziyo ama bi'yandan da aşırı sempatik bi'şey yani insanı kendine hem çekiyo hem de itiyo bi'tuhaf yani anlayacağın.

E beni de biliyosun şimdi çok normal sayılmam öhöm.. Böyle egzantirik* bi'tip görünce yapışıp bırakmam. Bu Malatya'da ben Antalya'dayım. Birkaç güne gidicem zaten nasılsa görüşcez yani orda.

İyi güzel hoşbeş derken, ben de alışkanlık gibi bi'şey var sanırım; telefonu kapatırken "hadi görüşürüz, öptüm.." diyorum bu da arkasından "nerden" diye sormaya başladı. Ulan ne nerden ağız alışkanlığı bi'öptüm işte kasmasana.! Bu sadece bununla da kalmadı ne zaman telefonda konuşsak konumuz dönüp dolaşıp cinselliğe geliyo amk ben nerde neyi yanlış yapıyorum acaba..?!? 

İşte benim ev var ya Malatya'da; gelirim sana otururuz hem dışarda napcaz tarzı konuşmalar. Sadece oturmak istediğine emin misin canım ya..!

Ben rahatsız olduğumu söylememe rağmen devam etmesi de cabası..! En son dayanamayıp patlayıp hadi eyvallah dediğimde de "e sen bana deseydin ben de hormonlarıma hakim olsaydım.." demez mi.. Pardon.?!! Ben mi söyleseydim ??

Ayrıca hormonlarına hakim olmak ne demek öyle dizginlenesi bir seviyede hormonların varsa zaten senin normal zamanda ayakta durabilen epey zor olmalı dostum..!!

Komik olmayın nolur çatır çatır sevişmek istiyorum deseniz en azından dürüst olursunuz hoş yine vermezler ama olsun dürüstlük iyidir :D :D

E ben de tiskindim haliyle... İsmail Abi Gibi Bi'Adam olması çok ütopikti zaten ki olmadı da patladı :D

Yahu benim tipime  baksan öyle albenim falan da ne bileyim bakıp bakıp iç geçirecek bi götüm yok mesela benim tek numaram gözlerimin mavi olması onun dışında bakıp da vaaayyy taşş taşş denesi bi malzeme yok. Ha gözüme bakaraktan üüff ne yavru be diyosanız bişey diyemicem yokluğunuza sağlık o zaman..

Ben nerde neyi yanlış yapıyorum acaba bi'bilsem... Her konuştuğum adamın beni öncelikli olarak yatak odasında hayal etmesi ne bileyim  biraz şov bence :/

Görmediğim bi'yerim de "ilk önce sevişin:!" mi yazıyo nedir anlamadım ki arkadaş....!?!?

*(enzantirik) : değişik, farklı ne bileyim normalmiş gibi ama değilmiş de gibi olan şeyler için kullanılar çok mânidar bir kelimedir kendisi :)

Erkekleri Yormayın..

Her ne kadar "kadınlar anlaşılmaz yaratıklar abi, yok yani anlamıyoruz" gibi dev bir efsane mevcut olsa da bizim olayımız çok basit;
Regl döneminde yanına yaklaşma belki çikolatamsı şeyler alabilirsin (benimki antep fıstıklı bitter olursa sevinirim), ayda bi-iki defa hiç beklemediği anda haşırt diye bi'çiçek gibi bişiy ver (ille orkide olmasına gerek kaldırım taşının arasında biten otu götürsen de sevinir), ve bir şeyi yapmasını istemiyorsan bunu kadına, direkt olarak asla söyleme..!
Bu yapacağın en büyük yanlış olur çok ciddiyim.. Mesela en basidinden bi'örnek; mini etek giymesini istemiyosun ya, uzun etek hediye et ve kesinlikle daha fit göründüğünü -inanarak ve içten- söyle... Bak bakalım bi'daha mini giyiyo mu :))
Kurgulama ve planlama yeteneğimiz gelişmiş olsa da hatta bu konuda grand master olsak da iki kelimeye tav olacak kadar ponçik de bi yapımız var maalesef. O konularda biraz saf olduğumuz doğrudur.

AMA...

Erkekler böyle mi..?!? Ne halı sahası biter ne pes'i biter ne batağı biter, nargile sohbetleri, tavla turnuvaları, elde edemeyecekleri kadınlar ve arabalar hakkında saatlerce konuşmaları, üstünden para bile kazanmadığı futbol takımı için birbirlerine ettikleri küfürler, sabah ereksiyonları (bence çok ergence bi'durum)**... Yani bunun gibi birçok halleri var ve hepsinde sahip oldukları ruh halleri çok çok farklı.
Hangi zaman diliminde, hangi haline nasıl tepki vereceğini mümkün değil bilemezsin. Mesela ben sevgilimin düzenli olarak halı sahaya gitmesinden ve "bikere ben de geliiimmi" dediğimde "hööhh senin ne işin var kimsenin sevgilisi gelmiyo manyak mısın hüloloğğ" demesinden mütevellit acayip derecede irite olmuştum ve düzenli şekilde kavga ediyoduk bu konu için.
Bir gün halı sahaya gidiyom ha ben diye aradı beni tamam hayatım iyi eğlenceler dedim. Ben beni düdüklü tencerede pişireyim...demez olaydım.. töbe yarabbi bu başladı; ""napcaksın? Niye hemen tamam dedin? Dışarı mı çıkcaksın? Sen hiç böyle demezdin? Var bi hesabın kesin!? Neyin peşindesin?""
Ben birine cevap vermeden çat bi soru daha sağlı sollu geliyo çapraz sorguda hissettim kendimi bi'an. Ulan bi kere de senin dediğine itiraz etmeyeyim dedim ama adamın bünye alışmış demek ki mala bağladı eşşek oldu :D
Şey de yapmayın mesela kızlar; aha aldattı, aha aldatacak, şöyle yapayım ki gitmesin, böyle yapayım ki sevsin falan o toplara hiç girmeyin bak cidden. Tarafımdan özenle test edildi onaylandı..! üç sevgilimden birinde bunları hiç düşünmedim aklıma getirmedim özel çaba sarfetmedim ve aldatılmadan tertemiz bi'şekilde terk edildim :))
Sen kafanda erkeği ne kadar çetrefilli hâle getirisen erkek o kadar kaçar, bıkar, yorukur, usanır... Teknik olarak basit ama pratikte zor olan erkekler, bunun tam tersi de kadınlardır. Çok güzel bi'dengemiz var aslında ama neden bu kadar zorlanıyoruz anlamıyorum :/
Sadece ben mi böyleyim lan yoksa...?!?!?.....

**sabah ereksiyonu : erkeklerin hemen hemen hepsinde aşırı mânâsız bir isteklilikle, sabah uyanır uyanmaz "haydin yiyişeaahh" isteği olur kendileri... Ulan sabaan köründe daha ben geceden tuttuğum çişimi yapmamışken o senin aklına nası geliyo ? Ayrıca sabah sabah yapılır mı o ya gündüz gözüne tövbe tövbe..! Halbuki kadınlar seksten kaçan yaratıklar değil ama sizin bu yerli yersiz istekleriniz bitirdi bizi...

Hi Sevgilim..! Bye Dostum..!

Kim derdi ki seninle bir gün ayrılacağıızzz... Bitirdiğim tüm arkadaşlıklarımın ardından bakaaacağııımm...
En sıkıntılı dönem hangisi biliyo musun ? Sevgiliden ayrılmak falan filan değil bak. Sevgilin varken siktir çektiğin arkadaşlarına geri dönme çalımların çok boktan bi'dönem.
Hayır niye yapıyosam öyle bir şeyi de hiç anlamıyorum. Ulan sanki sevgilin var diye arkadaşın olaamz mı ?! ama şöyle de bir durum söz konusu ki; benim bugüne kadar ki hiçbir sevgilim hiçbir arkadaşımı beğenmedi ve arkadaşlık etmemi istemedi. Bunu ya direk söyledi ya da her arkadaşımla buluşmamda çeşitli sebeplerle kavga çıkarıp sonunu da arkadaşıma bağlayarak dile getirdi.
E hâl böyle olunca ben de ister istemez tek tek bütün arkadaşlarımla bağımı kopardım. Tüm dünyam her şeyim tek tanem nur tanem canım sevgilim var çünkü asla beni bırakmaz assslllaa..! Bok bırakmaz ya he he hangi gezegende yaşıyon kızım sen (!) marsta mangal yakılır senin sevgilin adam olmaz. Hiç akıl yok ki işte bende.
Bi'de hiç akıllanmıyorum da her sevgilimde aynı şeyi yapıp sonra yine her seferinde çük gibi tek başıma kalıyorum. Yarabbi o nasıl bir boşluk o nasıl bir yalnızlık o nasıl bir ruh hali yani anlatamam... Kime mesaj atsam kime selam versem ılık kan gibi tepkiler kimse sallamıyo beni ben ne ara kaldım böyle hissi zaten seni direk sevgiline geri itiyo. Bu sefer, o tanıdık olduğu için "nooolluur ayrılmayalım" moduna giriyosun.
O sırada aradığım şey aşk sevgi falan değil ha arkadaşım yok anasını satim, konuşacak kimsem yok arkadaş arıyorum aslında kendime sevgili değil.
Öyle yalnız kalınca sevgiline sarmaya başlayınca, o an da tabii farketmiyorum arkadaşsızlıktan sevgilime sardığımı... O'nsuz bir hiç olduğunu düşünmeye başlıyosun ki bu yaşayabileceğin en çaresiz ve azik durum, birinin varlığına kendi varlığını bağlamak...
Olmuyo tabii bi'umudun varsa şuan mesela hemen kes bence yok öyle bi'dünya.! Kendi musluğunu kendin tamir edeceksin arkadaş değil erkek herhangi birinin varlığına ihtiyaç duymayacaksın.
Çok debelendim biri olsun biri olsun arkadaşım olsun sevgilim olsun dostum olsun bilmem nem olsun diye ama yok. Yok yani yapacak bir şey yok. Kaldı ki kim kiminle gerçekten birlikte ki ?!
O yüzden ben de debelenmeyi bıraktım, kendi kendimin muhabbeti falan gayet iyi ama sen yine de sevgili yapınca arkadaşlarına siktir çekme lazım olur. :)
Ha bi de varsa etrafınızda böyle benim gibi mallar sahiplenin arkadaşlar gerçekten yaşanılan boşluk uzayda yok yazık lan biz ettik siz etmeyin :D

Öff Bu Ne Yaa..!

Son birkaç gündür ne bu üzerimde bi'duygusallık bi'hassasiyet falan... Sanki evleneli 3 sene olmuş da 4 çocuğumla ortada kalmışım gibi bi'kırılganlık noluyo yani. Hayır regl dönemimde de değilim. Yok olma evresinde de değilim. Hayır bitiş süreci de değil ya. Yani regl olmakla konunun alakası yiioohh..

O regl dönemlerinde şekilden şekilde giren karılara da acayip uyuz oluyorum varya... Hayır kukun kanıyo olabilir bu değişik bi'durum olabilir ama gelmişsin bilmem kaç yaşına yani kaç senedir o olayı yaşıyon yani artık ona bi'hükmet dimi?! Bi'avuç kukunun sana hükmetmesi sence de saçma değil mi bebişim ? Öncesinde ayrı naz, sonrasında ayrı naz, olurken ayrı naz... Ben onu ilk sevgilime yaptım çok regl oldum beeaann üstüme gelme beniiğğmm diye adamın ağzına sıçıyodum. Zaten o yüzden şu an "ilk sevgilim" diye bahsediyorum :)

Tamam benim de ağrım sancım oluyo ama öyle abartılacak bi'durum yok yani. Ben sadece başlamadan iki gün öncesinde çok fena bi'ağrı çekiyorum bazen yataktan çıkamıyorum hatta motorum bozuluyo kusuyorum falan böyle bi değişik oluyorum içimde Alien girmiş gibi oluyorum. O halde de kimseye trip atmak aklıma gelmiyo açıkcası. Biri bana bişey dedi mi ağzına sıçmak istiyorum evet ama bana dokunmayan yılan da bin yılan bin yaşasın modunda oluyorum...

Daha sonra doktora falan gittim de daha insancıl sancılar çekiyorum en azından yatağa düşürmüyo. Yani şu; "ay muayen günümdeyim" efsaneleri bi'kalksın artık piyasadan kızlar azcık insan olun hiçbir herif sizin regl sancınızı çekmek zorunda değil siz nasıl ki pipiyle dünyaya gelmediyseniz onlar da kukuyla gelmedi. Tamam canınız tatlı çekebilir çok normal çünkü; kan kaybediyosunuz kirli-mirli o kan gidiyo, biraz asabiyet olabilir çünkü; hormonlar tamamen alt üst oluyo, vücutta anormal bi'durum söz konusu haliyle sinir yapıyo ama bu demek değil ki milletin azğına sıçalım. Çok büyük bi'sıkıntı olduğu zaman zaten illa ki biyolojik bir bozukluk var demektir e bu da ilaçla milaçla çözülüyo. Hem kendinize hem de başkasına eziyet etmenin anlamı yok ;)

Zaten benimkinin öyle olması da normal değilmiş yani öyle bi'şeyin normal olmasını beklemek aptallık olurdu dimi... Doktora gittim "alın bu içimdeki Alien'ı" dedim ben sevmiyom bunu dedim. Meğersem benim küçük küçük kistciklerim varmııışşş... Bi'de öyle sevimli sevimli söylüyo ki sanki o sancıları çeken o kadar kusan kendisi..! Çikolata dedi poli dedi al bunlar senin dedi... Hayır geçiyo mu geçmiyo mu onu söyle bana kadın?! Doğum kontrol hapı kullanmam lazımmış o şekilde hem dönemleri düzene giriyomuş hem de sancım falan hep azalıyomuş. Doğum kontol hapı... Hıımmm...

Daha önce bu tarz bişeyi eczaneden gidip almayan ben, gidip doğum kontrol hapı mı alcam acaba ?? Aaayyy hep arkamdan konuşcak demi o eczacılar "bak bak bacak kadar kız gelmiş d.k.h. alıyo" dicekler dimi..! Reçeteye de yazmadı sigorta karşılamıyo diye adını söyleyip gönderdi. İlk önce kuytu köşe bi'eczaneye gideyim dedim. Sonra da o zaman daha çok dikkat çekeceğimi düşünerek meydanda en çok gidilen büyükcene bi'eczaneye gittim ve kapıdan girer girmez "bana bi'tane d.k.h. verir misiniz..!" diye bağırdım. Evet yaptım bunu üzgünüm naapim yanlış anlaşılmaya mahal veremezdim..! Dönüp bakanlara aldırmadan boştaki eczacıya doğru ilerledim, o benim ilacı poşetlerken bi'yandan ben de bunu neden aldığımı açıklayıcı cümleler kuruyorum herkesin duyabileceği kadar yüksek bi'seste... "kistlere falan hep iyi geliyomuş bu işte adet dönemi çok sancılı geçtiği için bu iyi geliyomuş işte sigorta karşlılasaydı reçetesini de verecekti doktor hemen şurdaki hastane zaten isterseniz kağıda falan yazdırayım..." 

Tam bir embesilim hem de su katılmamış.! Sanane lan manyak mısın al çık git işte eczacılar bunu mu sorguluyo işi gücü bıraktı... Zaten o malı sen alasın diye satıyolar dimi? Prezervatif de aynı şekilde... Onları sen almazsan ne demeye satıyolar orda dimi?!

Bu arada d.k.h.nı kesinlikle tavsiye etmiyorum daha akılcı çözümleri var o işin o hap kadar her tarafımdan kıl-tüy fışkırtan başka bi'şey görmedim kullanma sakın..! İlk aydan sonra direk çöpe attım yoksa maymuna doğru gidiyodum...

Yazardım Bi'Zamanlar...

Patlamaya hazır bir volkan gibi kaynıyorsun içimde,
Hücrelerimde...
Korkuyorum ama patlamaya... Korkuyorum alev alev yanmaya...
Sen fışkıracaksın içimden, bin parça !
Sana bulanacak her yer.
Aşık olacak herkes, içimdeki sana...
İstemem ama dokunmasınlar !
Bakmasınlar !
Bakmaya doyamadığım yüzüne, gözlerine...
Her yanın dökülsün avuçlarıma.
Bir tek ben koklayayım seni !

Yersiz İlgi Beklentileri Bitirdi Bizi

Her kadın maalesef ki ilgi görmeye kendini muhtaç hissetmekte. Çok zayıf yaratıklarız bu konuda yani bunu gibi birkaç konu daha var zayıf olduğumuz da... Keşke bu zayıflarımızı göbeğimizde ve götümüzde uygulayabilseydik boşa gitmez incecik olurduk en azından.
Sevgilimizden, arkadaşımızdan, ailemizden yani etrafımızdaki herkesten sürekli ilgi bekliyoruz. Mesela iki sevgilinin en çok tartıştığı ve hatta zamanla bunun yüzünden ayrıldığı konu, ilgi eksikliği... Erkekler ne yazık ki bizim kadar ince düşünebilen varlıklar değil yani üzgünüm ne kadar istesek de olmayacaklar, doğalarında yok çünkü yapacak bişiy yok öyle pırtlatmış tanrı onları.
Biz mesela; adama diyoruz hiç beni sevdiğini söylemiyosun... O da gayr-i ihtiyari hemen ne alakası var bitanem ben seni çk seviyorum diyor. Biz bunu yiyo muyuz ? Tabii ki de hayır.! Ben söyledikten sonra demenin ne anlamı kaldı ki şeklinde o meşhur trip kalıbını çat diye yapıştırıyoruz.
Ulan ne kaşınıyosun işte seviyomuş adam seni ha şimdi demiş ha sonra demiş ne farkedecek. Yoookkk illa kendi kafamızda kurduğumuz şekilde olacak her şey başka türlüsü kurtarmıyo.
Kızla erkeğin arasında hep bu klişe döner ama kızların arasında dönen muhabbet çok daha iğrenç..! Zaten ben o kızların her gün okula gelip her gün yine birbirini öpmesini hiç anlamıyorum mıç mıç mıç yeminle ben sevgilimi o kadar öpmedim bak valla.
Sürekli olarak birbirlerine iltifatlar yağdırıp mutlu oluyorlar ya inan hiç anlamıyorum. Biri o malum grubun içinde diyor ki, "aiiyy kıslar yaağğ çok kilo aldım sanki beeğğnn" töbe kilo aldıysa ha aksine öküz gibi boğazını tutup kilo vermeye çalışan biridir bunu diyen, şaşmaz.! Diğerl nedimeler hemen atla, "aayy aşkım saçmalama lütfen fıstık gibisin ne kilosuu yaaağğ aaa..." " evet bebeyyyiimm hiç alakası yok kesinlikle abartıyosun.." "zaten sen her halinle güzelsin ki şeker boşversene ya çekemeyenler çatlasın" tarzında bir övme platformu oluşuyor ve bu nargile gibi dönülerek devam ediliyor. Bi ona bi ona falan. Hepsi aslında kusuru olmayan bi'özelliğiyle ilgili bir şey deyip kapıyor iltifatları ondan sonra "amaaannn hepsinin amk bize bişey olmasın bee" gibi bi'ambiyans çıkıyo ortaya.
Allama çok şükür her tarafım kusur olduğu için, bi'özelliğimi söyleyip de beğeni sayımı arttıramadım. Bi'gün öyle bi'topluluğun içinde tutup gerizekalı gibi dedim ki; "ya benim boyum da çok kısa..." Biri de dönüp demedi ki yok tatlım sen böyle güzelsin çok şirinsin bikerem falan demediler yani. Bilakis topuklu ayakkabı alabileceğim güzel yerleri bana alternatif olarak sundular.!
Sonra bi'daha da yeltenmedim zaten öyle bişeye. Ay zaten ben kızların birbirlerine; aşkooom, bebeeemm, tatlişiiimm vs... demesine de hiç katlanamıyorum ağzının ortasına bi'tane hatta birkaç tane çarpıp yamultasım geliyo. O ne iğrenç bişey ya,,, arkadaşına da aşkım diyo sevgilisine de, biseksüel misiniz acaba?!?
Bazen gerçekten bir dişi olup olmadığımı sorgulamıyo değilim. Erkeklerle mesela çok efsane muhabbetlerim oluyo gayet güzel vakit geçiriyoruz erkek arkadaşlarımla. Tabii sosyal olanlarla, sevgililerimle hep patlıyoz...
Ben de bi dişilik sorunsalı var ama tam çözemedim muhtemelen çözemeden de evelenemeden de ölüp gidicem. Bi'batak masasında cesedimi bulacaklar bu gidişle..!

Uyku Hali İşte BilemiyonKi..(!)

Ameliyata girmeden bir gün öncesinde hani diyolar ya şu saatten sonra yeme diye, hah işte o uygulama sevgiliyle uyumadan önce de yapılmalı sanki, bence...
Ben o uygulamanın bağırsakların boş kalması için yapıldığını kendi ameliyatımdan sonra çğrendim. Hoş hem bağırsakları boşaltıyolar kesip biçiyolar hem de taburcu olman için sıçma şartı koyuyolar ne saçma iş ya hayret bişiy..! Sanane arkadaş belki ben evimde sıçmak istiyorum, belki burda kendimi baskı altında hissediyorum olamaz mı?! Belkisi evimden başka yere sıçamıyorum... Var ya öyle tipler, sadece kendi evlerindeki veya çok iyi bildikleri tuvaletlere sıçıyolar ve çok zor da kalmadıkça çişlerini bile dışarda yapmıyolar falan...
Bana farketmez mesela her yere sıçarım abi banane niye illa kendi evimi arayayım anasını satim eve bok götürmeye neden meraklı olur ki insan. "O benim bokum ve henüz onu kaybetmeye hazır değilim, o yüzden kendi tuvaletime sıçmalıyım..!"
Temizlik için olduğunu söyleyenler oldu ama ne var yani, ben hep bi'tane ıslak mendil taşırım zaten yanımda. Ki sadece ıslak mendille sınırlı değil çantamda taşıdıklarım bu arada. Bütün kızlar çantasında ruj-rimel-ayna-cımbız vs taşır benimkinde ne var sence ? Islak mendil-peçete(100lü)-pamu-yara-bandı-makas-bıçak... Bi'ara tornavida da taşıyodum ama bu aramızda kalırsa sevinirim. Bunu neden yaptığımı inan bilmiyorum ama bi'yerde ihtiyacım olacağına yürekten inanıyodum gerçekten ama azalttım yakında komle bırakıcam işallah yani :)
Ha işte ben o tuvaleti önce ıslak mendille silerim sonra kolonya döker bi de peçeteyle silerim tertemiz olur işimi görür çıkarım. Hiç de pislik neyim bulaşmadı yani bu kadar abartılacak bişey yok. İllahi de temiz olmadığını düşünüyosam bi kat tuvalet kağıdı serer öyle otururum. Tabii bu alaturka bulamadığım zamanlarda geçerli, diğerlerinde böyle bi'girişimim olmadı neyse ki :)
Bu üretken yapımı keşke sevgilimle uyurken de gösterebilseydim gayet güzel olabilirdi. Çocukla daha hiç beraber uyumamışız, yani arkadaşımla uyuduğum oldu ama hep samimi olduğum insanlardı, kızlardı ve osurmanın, geğirmenin vs... normal şeyler olduklarını bildikerini biliyordum bu yüzden de rahattım yani.
Çocuk döndü yattı. Aslında ilk önce ahtapot gibi sarıldı da ben tedirgin oldum dedim şimdi ilk uyumalı gecemiz hani az uzakta dursun bişey olursa şiddeti azaltmış olurum, iteledim ben bunu yatamıyom diye.
Gecenin ilerleyen saatlerinde bi'ses...bi'titreşim...zoortt etti ya bildiğin zort etti amk..! Kendi sesimden korkup gözümü açtım ona uyandım osuruğuma uyandım yani. Uykuluyum bi'de sağa sola bakındım benimkine baktım şööle bi duymuş mu uyanmış mı diye. Hafiften kıpırdandı ama uyanmamış gibiydi gerçi o sesi duymamasına imkan yok ama beni rencide etmek istemedi yerine bi'daha benimle uyumaması daha mantıklıydı galiba...
Ay ama uyku hali bilemiyosun ki anacım yoksa piremses gibi bişiyim ben pempik sıçıyom hatta valla bak...

...Şehir Efsaneleri...

Geçmişten beri sanıyorum ki bu tarz efsanelere ihtiyacımız olmalı, bu kadar efsane olmasının başka bir açıklaması olamaz herhalde. Dedikoduyu da şehir efsanesi diye adlandırıp piyasaya sunan tek toplum biziz bu arada bak diğerlerine adamların şehir efsanelerine falan bi'bak... Bizimkilerin kenarından geçmiyo.
Bizim işimiz atmasyon zaten. Biri atıyo bişeyi diğeri durur mu o da hemen bişey ekliyo üstüne patır patır öyle gidiyo tabii bize kadar geliyo bu durum ister istemez.
Psikolojimi en çok bozan şehir efsanlerinden biri;
Erkeklerin çüklerinin ayaklarıyla doğru orantılı şekilde büyüklüğe sahip olmasıdır..!
Bu üremeyi nası bi baltamaladır yahu yeminle epey bi'süre ayaası büyük olan erkeklere selma bile verirken tedirgin oluyodum milyon tane senaryo geçiyodu kafamın içinden... Oha falan diyorum ne bileyim ordan girse aazımdan çıkar herhalde ayağa bak anasnı satim gibi sikimsonik şeyler düşünüyorum. Hayır düşünce özgürlüğü var sonuçta orda bi'sıkıntı yok aklımı okuyamıyo o an adam bişiy olmaz belki ama, gözler..?! Arkadaş gözüm kayıyodu ya valla herhangi bi'seks güdüm yok ama merak varya... Zaten ya meraktan ya da ayaktan hani biliyosun :/
Bir diğeri de;
Kızlar, bacakları ayrık yürüyosa kesin arkadan vermiştir.! Öyle bir kesinlikle söyleniyor ki bu aksini iddia etsen garanti arkadan vermiş diyecekler başka şansın yok belli. Günlerce arkam dönük aynadan götümü yürürken görcem diye varya güvercin gibi kaldım en son boynumu bengaylıyodum. Ha hiç düşünmüyolar da kız oluşundan parantez olamaz mı acaba ?!
İlk efsane muhtemelen ayak numarası büyük bi'abimizden yediği tekmeyi anlatmak isteyen bi'ablamızdan çıkmış olmalı. Diğer efsaneyi de kimin, niye çıkardığını söylememe gerek yok sanırım ;)
Allahtan sadece arkadan vermekle ilgili siklasyonları* var.
Baş edemeyeceğimiz efsanelerden korusun bizi allaam töbe yareppim...!

*siklasyon : bu kelimeyi yeni türettim sallamasyon yerine kullanıyorum bilgin olsun :)

Aramazsan Arama Yar..! Ya Da Ara..! Ay Bilmiyorum..

Sana hiç olmadı mı öyle ? Deli gibi arasın istiyorsun arayınca da eşek eşek konuşuyosun falan... Özellikle sevgililerimde yaşadığım bu durumu arkadaşlarımda da yaşamışımdır.
Hele de eski sevgililerim de... Daha yeni ayrılmışız her zamanki gibi terk edilmişim tabii.
Nasıl arasın istiyorum varya ssesini özledim bırak görmeyi sesini ya arasın konuşsun ben onu dinleyeyim o moddayım.
Birkaç gün bekledim resmen pusuya yatmış bekliyorum. Her ayrılık dönemimizde ben kuduz köpekler gibi aradığım ve o bundan şikayet ettiği için bu sefer bekledim aramadım. Kendimce de taktik yapıyorum işte aramazsam merak eder beni deliler gibi özler şeklinde.
Velhasıl kelam birkaç gün sonra aradı bu beni.
Telefonun o siktiriboktan zil sesinde resmen angara havası oynuyorum, zorlasa yerli dansına kadar gidicem öyle bi'sevinç...
Açtım telefonu ama; o nası bi'soğukkanlılık aman yarabbi..! Fonda "vi ar dı çempiyıns" çalıyo, saçlarım uçuşuyo rüzgarda, konfetiler patlıyo...
Ben kendimi ömr-ü hayatımda o kadar kuğul görmedim yani zaten telefonu kapattıktan sonra kısmi şok geçirdim bi'süre.
Sen o kadar ağla, bekle, arasın diye fakir fukara doyur aradığı zaman şekilden şekle gir, açtığın zaman da "şu görünen büyük büyük dağlar varya...hah işte onların arkasında görünmeyen küçük dağları ben yarattım" havasıyla konuş.
Lan allaan götü geberiyodun beş dk öncesine kadar gözyaşın gözünden akmaktan sıkılıp götünden akıyodu bu nası bi yavşaklık..! Aramış ulan adam işte seviyon sen de biliyo herkes ne demeye artistlik yapıyosun ki hayır amacın ne yani..?!!??
En son "arama bi daa beni beeaaa hayvan herif..ne biçim insansın sen beee..sana mı kaldım ben oloomm.." şeklinde cümleler sarfederek kapattığımı hatırlıyorum..!
Özgüvenimin amk naptım lan ben ?! Aha da daha sikseler aramaz. Mutlu musun kızım istediğin oldu mu ?!
Tabii ki de istediğim olmadı ama en azından gururum elimde. Hııı... Elim de gururum da götüme girer işşallaah..!
Şimdi devam et "Hakan Altun'dan" "telefonun başında çaresiz bekliyorum" dinlemeye...

Seninim İşte Alıp Götürsene Beni !

• Ayrılığı kabul edememekten daha kötü bişey varsa o da terk edilmeyi kabul edememektir. Nası lan diyosun beni nasıl terk eder neden yani?!? Hani ben onundum alıp götürsün beni işte al yazmalı misali olmuyo mu ?? 

• Temizinden üç defa terkedildim. İkisinin geri dönmüş olması bişeyi değiştiriyor mu bilmem ama sonuçta terk edildim. Terk edilmek ne kadar pis bişey ya... O ağlama hissi o boşluk o kendini yerden yere vurmalar, o çirkinleşmeler, terk edenei tehditler... Ay çok rezillik yaptım o konuda yaaa... Şimdi ilk manitadan ayrılma çok koyduydu ama varya üüff o nası bişeydi öyle evlat acısı gibi oturuyo içine insanın.! Terk etmek mi kaldı bu devirde ya allaaşkına ! Neymiş efendim beni artık sevmiyomuş benim onu sevmemi o haketmiyomuş veee ben daha iyilerine layıkmışım... Allahın kepçesinin ettiği laflara bak hele sen ya. İtin köpeği sen mi karar vercen ne kadar sevip sevmediğime... 

• İlk başta gayet soğukkanlı oluyorum hani çözüm üretmeye çalışıyorum neden noldu başka bişey yapalım bak bi de böyle deneyelim hayatım ha olmaz mı falan... Yok demekte ısrar edince bu sefer bak ben senin için bunları bunları yaptım faslı başlıyo ki bu bence çok iğrenç. Ben senin için şunu yaptım bak ben senin için şundan vazgeçtim demelerim iki üç gün oyalamamı sağladı. O da alıl edip edemedi ki hiç "yapmasaydın amk" diye. Ben olsam derdim herhalde.. 

• Bu fasıl da işe yaramayınca bu sefer çirkinleşerek bak keserim ha kendimi, zaten üç katlı evde oturuyoruz bak aşşaa atarım kendimi, ilaç içer intihar ederim bak ! Hatta ileri gidip acıklı bi'elveda mesajı atıp telefonu kapatmak sıretiyle intihar süsü vererek onun gözünü korkutmak falan yaptıklarım arasında en iğrenciydi sanırım. 

• Ne yazık ki hiçbiri bir işe yaramadığı gibi o bokları yediğim için bir de üstüne ben kötü oldum.. Hayır benim kötü bi'niyetim yok yani biliyosun bak, ben elimdekini kaybetmemeye çalışıyorum bu kötü bişiy mi ya hayret..!

• En çok koyan da ben o kadar uğraştım o kadar senaryo falan arkadaş hiç mi biri işe yaramaz yani... 

• Sonra bu ilk terk edilişin üstüne bu adamın geri dönüp mesaj atması egomu nirvanaya çıkardığı için ikinci terk edilişte sadece bak çok pişman olursun haa bak kıymetimi bilmiyosun haa diyerek ve biraz da küfrederek konuyu kapatmıştım. Zaten ikinci terk edilmem çok acısız olmuştu yani adam tertemiz terk etti direk her yerden engelledi sildi falan töbe ulaşamadım. 

• Üçüncü terk ediliş biraz daha acılı ama yine ilkinin yerini asla tutamadı. Onda çon duygu seli olmadan biraz da mantık çerçevesinde bi-iki çözüm üretmeye çalışıp çok zorlamadan (tamam belki biraz küfretmiş olabilirim) kenara çekildim. 

• Onun da geri dönmesi beni biraz daha rahatlatmıştı aslında ama henüz bi'sevgilim yok yani umarım da olan yine terk etmez çünkü taktik kalmadı yine terk edilirsem napcam bilmiyorum elimi götüme falan sokarım muhtemelen ne bileyim..

Kıl-Tüy Sorunsalı

Erkeklerin ağdadan yakınmalarımıza, sürekli "ya ne var onda ben kadın olsam iki dkda cırt cırt yapardım yeea" diye üstten üstten konuşması beni hep irite etmiştir. Sen onun nasıl acıdığını ve ne zahmetli bişiy olduğunu biliyonmu aslanım ?! Gel o göğüs kıllarında bi'deneyelim istersen ha ? Cesaretin var mı aşka ? Hı? Hı?
Yoookkk gelmezler çünkü o acılara göğüs gerebilen tek yaratık kadınlardır efenim... Bazı kadınlarımız var mesela doğuştan şanslı, hem sarı hem seyrek tüyle hayatını idame ettiren ağda işini iki fırtta bitiren -annem gibi-... Hayır benim annem de böyle değilmiş benim bu konuda maymuna gitmem çok mantıksız yani babama mı çekmişim nedir..!
Gerçi ben aslında sapıssarıydım. Gerizekalı gibi lisede bi'arkadaşım vardı Candan diye, bu muhabbet o lisenin vazgeçilmez konularından biriydi, kızlar bi'ortam bulup yalnız kalmayagörsünler...

-Sen neyle alıyon ki..?
-Oha oranı da mı epilatörle alıyon..?!
-Lan acımıyo mu ya...
-Ben hep ağda kullanıyorum hem rahat oluyo.
-Ağda da şeker var diyolar ya kıl köklerini besliyomuş sonra daha çok çıkıyomuş (bu hep ben)
-Valla ben jiletle alıyorum mis gibi hem acımıyo da kıl da kalmıyo (bu da benim dahiyane fikirli arkadaşım)

Nasıl yani bu işin acısız yöntemi de varmış... Vay anasnı ben neden bilmiyorum bunu anlat hemen hemen... Ben bunun gazına geldim vurdum jileti vurdum jileti... aabbbaaoouuvvv..!! Anacım bi-iki güne kalmıyo bu sıçtığımın kılı tekrar çıkıyo tekrar jileti alıyom elime tekrar, tekrar... Derken artık nası abanmışsam bi'gün annem "bu bacaklarının hali ne senin..!" dedi. Ulan bi'baktım yer yer iç anadolu gibi kuru kanlar var çizik içinde hep üstelik tam alamamışım da varya rezilllik.
Anne bırak geçicek o biraz sonra valla bak alıştım ben desem de annem yemedi tabii. Jilet mi kullanıyosun sen dedi ama nası sinirlendi annem nerdeyse dövecek yani e haklı baksana şu halime. Ben sana jilet falan öğretmedim hiç nerden buldun sen bunu kızım sen manyak mısın yine o Candan dimi dedi tabii. Anneler her şeyi biliyo arkadaş kadının içine mi doğuyo nedir.
Yüzüm dışında her yerimi jiletlemenin bedelini ağır ağır ödüyorum daha bitmedi yani çilem. Ama bi iki seans lazer tavsiye ederim muzdarip olan varsa eğer iyi geliyo yani ama çok gitmeyin..
Şu an tek sıkıntı kaş ve bıyık... Ya ne iğrenç bişey onlar öyle bi ara sırf onun için kaakülle tarz yapmıştım çıkar çıkmaz almak zorunda kalmayayım diye ama bıyıktan bi'türlü kurtulamadım anasını satim.!
Şey çok güzel ama hani böyle biraz zaman geçiriyosun iyice çıksın kuaförde toplatırım deyip salıyosun da sonra birden bütün kıl-tüy ne varsa alıyosun 3-5 kilo vermişsin gibi ferahlıyosun ya o çok bööööölleee rahatlatmıyo mu insanı :)) Yani en azından bana öyle oluyo :/

Kadınlar Hakkında Merak Edilenler Mi Dedin ?

Erkeklerin kadınlar hakkında garip ve basit merakları varmış bunu farkettim.Birkaç arkadaşıma sordum hani kadınlar hakkında merak ettiğin sormak istediğin veya sorduğun ama tatmin edici cevap almadığın sorular var mı diye. Bence erkekleri bitiren tek şey cinsel arzuları(!) Bu kötü bişiy demiyorum ama gereksiz bir fazlalık kaplıyo beyinlerinde. Zaten bu sebepten denetimli genelevleri desteklediğim doğrudur.
Yani açacaklar şöyle her ile nüfusuna göre bi-iki genelev salıcaz erkekleri oraya toplum da rahatlayacak bu yavrumlar da...Bak o zaman cinsel istismarmış tacizmiş tecavüzmüş çocuk pornosuymuş kalıyo mu ortada.
Neyse bu soruma birkaç tane saçma birkaç tane güzel sorular geldi. Çoğunun cinsel içerikli olması da göz dolduruyo açıkcası :)

-Güzel bi'kadın gördüm tanımıyorum ama tanışmak istiyorum nasıl yapabilirim ?
+(Bu soruyu güzel bi'kadının cevaplaması daha doğru sanırım ama...) Genelde yakın arkadaş kanalından girmek en mantıklısı çamberi daraltarak ilerlenmeli böyle bir durumda çünkü; hemen hiçbir kadın patadanak gelen adamı kabul etmez edenle de uzun vadede bi ilişkinin olması %5 ihtimal ;)

-Telefonunu aldığım kadını aramak için ne kadar beklemeliyim ?
+Yerinde olsam beklemem... Çükü kadınlar doğası gereği bekletmeyi seven yaratıklar beklemek pek bize göre değil bekledikçe hırçınlaşıp kafamızda milyon tane senaryo üretip soğuyabiliriz.

-İlk buluşmada bi'kadını nasıl etkileyebilirim ?
+Hiç şaşmaz bir gerçek var ki hiçbir kadın reddedilmeyi kabullenemez ve ona öküz gibi davranılmasını da kaldıramaz. Bu yüzden ona öküz gibi davranıp ağzına sıçtığın zaman sana aşık olması ihtimali %95 kalan %5 i de ya lezbiyendir ya sevgilisi vardır ya da artık aşka inanmıyodur...

-Bi'kadını sekse istekli hale nasıl getirebilirim ?
+Şimdi bu soru kişiden kişiye göre değişir. Buna net bi'cevap tabii ki veremem. Çünkü bu toplumda erkeklerin rahatlığıyla seks yapabilen kadın sayısı çok çok az ve bu azınlıkta genelde isntabul ankara gibi metropol dediğimiz yerlerde yaşıyolar daha doğuda bulunanlar genelde orospu olarak nitelendiriliyo. Bu yüzden bi'kadını sekse istekli hale getirmene gerek yok her kadın sekse isteklidir çükü hormon gerçeği var. Sadece kadına uygun koşulları sağla, ona güven ver (tabii bu güveni devam ettirebileceksen) yeter. Aslına bakarsan kadınlar erkeklerden daha isteklidir ;)

-Kadınlar porno izler mi ?
+Bi'önceki cevaptan anladığın üzre bunu artık evet izler tabii ki diye cevaplaman gerekir. Niye izlemesin ki yani o pornolar sadece senin için mi var ? Bence bi'kadının da çok rahat bi'porno arşivi olabilir.

-Seks yaparken kadınların en çok tercih ettiği pozisyon hangisi ?
+Kadının yüzü sana dönük olsun da hangi pozisyon olduğu çok da önemli değil. Çünkü kadınlar arkası dönükken çok güvende hissetmiyolar kendilerini hele de özgüveni düşük bi'kadınsa vücudunun çirkin göründüğünü düşünerek olaya konsantre olamayıp zevk almaz alamadığı gibi senin almana da müsaade etmez.

-Eski sevgilim benimle neden arkadaş kalmak istiyor ?
+Kadın çok çabuk alışıp bağlanıp düzen kurduğu için otomatik olarak ayrılığı kolay kabullenmiyo. E yuvayı dişi kuş yapar denmesinden de anlayacağın üzre kadın her şekilde kadın... İster evli ol ister sevgili farketmiyo o bağlı olduğu şeyi korumaya ve ayakta tutmaya çalışır. Eski sevgilin arkadaş kalmak istiyosa eğer sana gerçekten değer vermiş seni sevmiş ve aranızdaki şeyi kaybetmek istemiyo demektir. Belki yeniden bi'şeylerin düzeleceğine inandığı için... Bunun ya kıymetini bil ya da o topa hiç girme çünkü daha çok üzersin.

-Özel günler (sevgilier günü, doğum günü, yıldönümü vs...) neden bu kadar önemli kadınlar için ?
+Özel günler elimizde olan tek şey.. Başka türlü aklında olup olmadığımızı anlayamıyoruz. Normal zamanda sürpriz yapan tür olmadığın için en azından o günleri hatırlayıp hatırlamadığından bizi sevip sevmediğinizi anlıyoruz ya da anlamaya çalışıyoruz... Yoksa 14 Şubat çok da önemli bi'tarih değil, sen 12 Şubat'ta çiçek al git veya otur onunla film izle ne kadar sevdiğini anlat 14 Şubat'ı çoktan unuttuk bileee.

-Kadınlar, erkeklerin en çok neresine bakıyo ?
+Hıımm.. Şimdi bu da değişkenlik gösteren bi'durum. Mesela baklavasına bakan var (çok nadir bi'kitle bu ve tamamen cinsel dürtüden kaynaklanıyo) gülüşüne dişlerine bakan var, ellerinin bakımlı olmasına dikkat eden var, saçında kepek var mı yok mu diye bakanı da gördüm sırf bu yüzden konuşmadı hatta kız çocukla. Bu durum genellenmez yani özellik içeriyo çünkü.

Genel anlamda bu tarz sorular geldi. Ne garip değil mi hep bi'beğenilme merakı hiç kimse demedi mesela kadınlar nasıl bir adamla bir ömür geçirmek ister diye sormadı :)

Ölcem Sanmak

Ölümlü dünya diyoruz her seferinde ama bi'kere ölümle burun buruna gelmeden ölümün ne demek olduğunu asla bilmiyoruz hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz, hiç ölmeyecekmiş gibi kalp kırıyoruz, hiç ölmeyecekmiş gibi... Her gün ölümü düşünerek de yaşanmaz tabii yaşanmıyormuş yani bizzat gördüm. En azından bir gün öleceğini ve bunun her an olabileceğini düşünerek yaşamak daha mantıklı gibi arasında çok fark var. Biri seni mutluluğa, özgürlüğe götürür. Diğeri seni yanlışa sürükler.

Ekseriyetle başım ağrır benim ama öyle böyle bi'ağrı değil kafamı duvarlara vurmak istercesine ağrır ve kesinlikle ilaç falan fayda etmez. Bi'gün doktora gittim nörolojiye, ilk önce algolojiye gideceksin dediler döndüm oraya gittim, ağrı bölümüymüş, neyse baktılar ettiler bi-iki de soru sordular bişiy çıkmayınca geri nörolojiye döndüm.
Emar makinelerini biliyosun... Girdim yatcan durcan dediler e tamam da ben de kapalı alan sıkıntısı var. Orası tam kapalı değil ama insan yine de bi'tedirgin oluyo yani ağzım gözüm falan kaşınmaya başladı direk ay bi darlandım ki sorma neyse ki çok uzun sürmedi.
Benim beynimin filmini çektiler doktorun odasına geldim oturdum benim filmi izliyo. Ama nası bi'dikkatle izliyo anlatamam yaklaşık bi'yarım saat kadar hımlaya hımlaya arada bana da bakarak izledi karı filmi. Sonra yanıma geldi kafamın belli yerlerine bastırarak acıyo mu ağrıyo mu noluyo falan diye sordu bilmem bişiyler...
Sonra tutup bana demesin mi annem veya babanın gelmesi mümkün mü diye. "aha ölcem kesin ölcem bana diyemeyediği için anamı babamı istiyo vicdansız karı bana söylesene onu anayı babayı karıştırmasana ! evlat acısına nasıl dayansın onların yürecikleri sen bana söylesene.."
Yok dedim şehir dışındalar reşitim hem ben siz nolduysa bana söyleyin sorun yok dedim. reşitlikle nalakası varsa durumun :) Demez olaydım. Bürsürü bişiy anlattı tıpçamda hiç yok eni sonu "yani yani ??" diye sorunca beynimdeki yollardan birinde balomcuk gibi bişiy varmış da patlayınca ölcekmişim işinözü buymuş. O ağrılarımın sebebi de bundan kaynaklanıyomuş. Bürsürü ilaç falan verdi bi'sonraki kontrol tarihimi de elime tutuşturup gönderdi beni.

Allaaahhh yok mu bi'deniz kenarında bank neyim bişiy oturup dertleneyim. Elimde beynimin cdsi reçetem okuyamadığım ilaç isimlerine bakıyorum bi'sonraki kontrol tarihim de iki ay sonra. Bu ilaçları düzenli kullanırsam patlamadan kontrol edip ameliyat edeceklermiş de belki ölmezmişim falan fistan...

Almadım ilaçları nasıl olsa ölcem ona niye para vereyim sigorta da karşılamıyomuş zaten bi'ton da para. O parayı da gider yerim dedim.
Ben böyle adeta pesimist pollynna modunda ölümlü dünya o yüzden her şeyin kıymetini bilmeli edasıyla iki ay geçirdim. Ölücem sanıyorum ya bazen pat diye bi'ses duyuyorum aha patladı galiba aha şimdi ölcem galiba dediğimi bilirim.

İki ay sonra gittim kontrole. O karı gitmiş başka bi'adam gelmiş anlattım durumu dedim böyle böyle ölcem yani ben. Adam aldı cdyi baktı etti falan "e senin beyninde bi'sorun yok ki anlattığın ağrı migren ağrısı psikolojik bi'durumun da olabilir stres yapıyorsan eğer... Bi'psikoloğa gitmeni tavsiye ederim" deyince benim gözlerim kocaman oldu adama sarılıp öpcektim ama yakışıklı da değildi. Oha ölmicekmişim orospu karı iki ayda psikolojimi bozdu ya. Vay lan ölmicekmişim demek. Allahtan ilaçlara o kadar para vermedim ha valla bi'de ona üzülecektim o zaman kesin üzüntüden ölürdüm.!

Huysuz Kadınlar Mutsuz Adamlar

Çok sıkıldım yalanlardan, huysuz kadınlardan, mutsuz adamlardan...

Etrafımda hep bişeylerden memnun olmayan kadınlar... İstediği çantanın rengi kalmamış, o ayakkabı indirimdeydi ama numarası bitmiş, ayfon altı es pılas gold roz çıkmış ama alamamış, sevgilisi tanışma yıldönümünde ona sadece kısa bi mesaj atmış halbuki o yemeğe çıkarılmayı istemiş... Bu ve bunun gibi boktan sepet sebepler sebepler sebepler...

Kadınlar bu kadar bohem desenli olmasalar adamlar bu kadar mutsuz olur muydu bilmiyorum açıkcası... Ha tamam bütün adamlar için aynı şeyi söyleyemem. Mesela benim eski sevgilim para kazanmaya kendimi muhtaç hissedip parası olmayınca neredeyse güçsüz ve hiçbir anlam ifade etmeyeceğini düşünüp bunu da bahane olarak sunan biriydi. Yani derdi ki; "benim sonum belli değil ben sana bakamam" ben de ona sürekli ben seninle yat kat araba hayali kurmuyorum zaten yanımda olsan yeter bana derdim... Ama dinlemedi onun yerine beni terk edip başka deliklerde nefes almayı seçti. Bu işte o kategoriye asla girmez. Bu daha çok "karaktersizliğe" girer, götlüğe de girebilir ama terbiyemi bozmak istemiyorum şu an...

Yalanlar... İnsan neden yalan söyler hiç anlamazdım. Ta ki dürüstlük canımı yakmaya başlayana kadar. Hoş hâlâ yalan söylemeyi -en azından boyumu aşan yalanlar söylemeyi- beceremiyorum ama olsun. Yalan söylenmiş çok adam gördüm, incinmiş, mutsuz... Öyle bi'adam görürseniz bırakmayın, muhtmelen size çok kötü davranacaktır ama bırakmayın.

Mutsuz adamlar unutmuştur nasıl sevilmesi gerektiğini.

Mutsuz adamlar bilmezler birini nasıl seveceğini.

Mutsuz adamlar illa ki bi'huysuz kadın sevmiştir daha önce.

Mutuz adamlar mutlu olmayı en çok hakeden adamlardır aslında.

Mutlu adamları mahveden huysuz kadınlar var bu hayatta...

Huysuz kadın düşünmez çünkü karşısıdakini.

Huysuz kadın hep hayatın merkezinde olduğunu sanır.

Huysuz kadın illa ki bi'mutlu adamı üzmüştür daha önce.

Huysuz kadınlar yalnızlığo en çok hakeden kadınlardır aslında.

Mutsuz bi'adam görürseniz hiç korkmayın sevim sadece "git" derse kalın, "konuşma" derse susmayın. Çünkü onlar; en hassas yerlerinden kırılmış, sevecek yerlerinden kırılmışlardır üstelik...

İsmail Abi Gibi Bi Adam...

Öyle oturup çay içmişliğimiz yoktu belki ama konuşmasına çay demlemişliğim vardı... Bir şeyi beklediği halde her şeyden kaçar gibi bir hali vardı çünkü o öyle bir adamdı. Nedendir bilmem ama çok istedim elinden tutmayı, onun o kadar yaralı olmasına, içinin paramparça olmasına rağmen dimdik ayakta duruşuna destek olmayı istedim. Belki kendime benzettim... Çünkü; benim de içimde kırık camlar vardı, çoğu zaman kimseye anlatmadığım. Yaraları bana karışsın istedim.
















Öyle oturup çay içmişliğimiz yok evet ama içten gülüşüne çay demlemişliğim vardı... Çok nadir gülen birisiydi bir kez duydum gülüşünü, bir kez de anladım gülmeye benden daha çok ihtiyacı olduğunu. Böyle güzel gülen bi'insan neden gülmezdi ki ya da gülerken neden zorlanır ki...? Belki kendime benzetmiştim O'nu. Çünkü onun gülmediği kadar sahte gülüşlerim vardı benim de. Gülüşüne sebep olmayı istedim.


Öyle oturup çay içmişliğimiz yoktu tamam ama bana küsüşüne çay demlemişliğim vardı... Bi'insan İsmail Abi gibi birinin kalbini nasıl kırabilir ? Neden kırar ki ? Nasıl yapar ? Ben bu kadar acımasız olmayı nerden öğrenmiştim ? Gerçekten bunu yapmayı istemiş miydim ? Küstü ya adam... Küstü... Küsülürmüymüş bu devirde ? Küstü ama... Küsmeseydi keşke, çünkü ben beceremem gönül almayı beceremedim de zaten...

Öyle oturup çay içseydik keşke, çay içmişliğimiz olsaydı hiç değilse...

Kıskanç Sevgili mi Yoksa Geniş Sevgili Mi ?

Şimdi istediğiniz kadar inkar edebilirsiniz ama şöyle bi'gerçek var ki; her kadın kıskanılmayı ister. Ben de istiyorum acayip de hoşuma gidiyor yani ama şimdi bu iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi ondan tam emin değilim. Çünkü bazen de kıskanıyorum mesela ama tüm hücrelerimle kıskanıyorum ve çıldıracak noktaya geliyorum bazen cinayet senaryolarım vardır bunun üzerine.
Sanırım bu biraz da güvenle alakalı bi'durum ve şu ana kadar hiçbir sevgilime bu denli güvenemedim ki güvenmemekte sonuna kadar haklıymışım, daha önceki yazılarımda bahsettiğim üzere; kendi evimde aldatılmam bu güvensizliğimin kanıtının zirvesi olmuştur. Ama ben inanıyorum ki bir gün birine tam istediğim gibi güvenebileceğim. Yani işşaallah...!
Şimdi öyle güvendiğim biri olsa milyon tane karı sevgilime baksa ama sevgilim sadece bana baksa acccaayippp hoşuma gider bildiğin zevk alırım yani geberin yellozlar diye salınırım ortalıkta yeminle bak.












Ha bi de şey var mesela, bana bi'gün feysbuktan bi'mesaj geldi bizim fakülteden bi'çocuk bana kolum kadar bi'paragraf yazmış benden hoşlandığını dile getiren... Ben de dürüst sevgiliyim ya tuttum bunu sevgilime gösterdim, biraz da istedim ki; kıskansın beni sinirlensin hatta bana kızsın falan ama... Adam tuttu bana dedi ki; "gayet edepli bi'şekilde yazmış sen de kibarca reddettiğini söylersin benim karışmama gerek yok" ama diyorum hayatım bak bu çocuk birkaç defa da beni birilerine sormuş bak sevgilim olduğunu bildiği halde yazmış. Olsun bişiy olmaz dedi ya.! Nası bişiy olmaz gidip ağzını burnunu kırsana olum sen benim manitaya yazılmışsın ne ayak bilader falan deyip poz kessene dayak bile yesen mücadele etsene !!!
Utanmasam ben gidip dövcektim çocuğu sen kim köpeksin diye...
Aslında ben şey istiyorum; hani böyle öküz olsun ama arada mum ışığında çiğköfte yiyelim, Odun olsun ama sarıp sarmalasın, bıyığı olsun, göbeği olsun ama çok da şişko olmasın, çok yakışıklı olmasın ama maymun da olmasın, döşünde kıl olsun ama çok da yorgan gibi olmasın ahhaah :))
Olum işte tutturun dengeyi ya kıskanmanız gerekn zamanda kıskanın kıskanmamnız gereken zamanda kıskanmayın ne diyim yani a-aa hayret bişiy..!

..Eski Sevgili Gibi Arkadaş..

Benim tek yaram eski sevgililerim değil merak etmeyin allaam bana öyle arkadaşlar verdi ki, "al" dedi "senin hayttaki şansın bu kadar güzelim."
Üniversite birinci sınıftayken bi'tane bile arkadaşım yoktu baya yoku yani hep arizona kertenkelesi gibi tek başıma orda burda takılıyodum. Hoş üniversite bitti hala bi'arkadaşım yok ama en azından bu sefer ben de istemiyorum. O zaman arkadaşım yok diye depresyona falan girmiştim "kimse beni sevmiyooo, ben ne iğrenç biriyim, ölsem de kurtulsaaağğmm" şeklinde allahın her günü isyanlarım oluyodu. Tabi bu arada sevgilimin olması da cabası adam istanbulda gününü gün ederdi ben burda dışarı çıktım mı olay olurdu...
Neyse ilk senem böyle saçma sapan bi'şekilde geçti. İkinci sınıfa da tam geçemedim zaten biraz kaldım şu ortalam 1.8 olayı falan var biliyosun... Ben onu geçemeyince ne tam 1. sınıf ne de 2. sınıf olamadım.
Bööle ortalarda gezerken kimya mühendisliğinden bi'kızla tanıştık biraz aykırı bi'tipi vardı hani benim de dikkatimi çekti, severim öyle toplum dışı insanları kafaları başka çalışır kimsenin göremediğini görürler sohbetleri güzel olur... Hoş beş baya arkaaşım oldu, Şükeda...
Benim arkadaşım olunca mı artık nedendir bilmem bi süre sonra sevgilim terk etti beni. Sanırım iki kişiyi aynı anda idare edemiyorum, çünkü arkadaşımı da sevgilimi de camız boku gibi kat kat seviyorum ondan olmuyo.
Şimdi bu kız kimya mühendisliğinde ya ister istemez bütün kimyacıların içine içine girmeye başlıyorum, bi'gün Tolga diye bi'çocukla tanıştık bu da kimya mühendisi ama çocuk da çocuk yani göğüs kası falan var oha dedim görünce ama o bakmadı bile ilk tanışıtığımız zaman bok gibi hissetmiştim hatta kendimi.
Velhasıl kelam biz öyle böyle bi'şekilde bu çocukla çıkmaya başladık. Bu çocuğun da üç tane yılandan bozma kız arkadaşı var, hele bi'tanesi acayip fena. Normalde hiç kız arkadşı olmasın diyen bi'tip değilim ama böyle arkadaş mı olur amk !
Ben Şükedaya anlattım bu durumu o da bana dedi ki biz kızlarla görüşmeyelim bizden yüz bulmasınlar ki Tolga'ya da bulaşmasınlar. Mantıklı. Yaptık.. Yaptım.. Yapmadı..
Bi'gün o kadar canım sıkılıyıo ki, (sevgilim beni Malatya'da bırakıp Konya'ya dikine geçmişti çünkü orası daha kaliteli bi'üniversiteymiş...Ulan altı üstü kimya mühendisi olcan yani ne şekil yapıyon koduğum) Şükedayı aradım dedim dışarı çıkalım ık mık anam izin vermez falan yok dedi iyi dedim.
1 saat sonra bu yılan üçlüsünün en fenasından bi'mesaj geldi. Açtım arabada bi'fotoğraf ama dört kişiler, bilin bakalım 4. kim ? Tabii ki de Şükedaaa...
Hayır ben demedim ki sen onlarla görüşme diye bu teklifi sunan sendin e benim sevgilim de gitti artık kasmana gerek var mıydı ? Bi'de kafasını saklar pozlar bilmem ne.
Aradım "benim yanar döner insanlar işim yok maalesef Şükedacım kusura bakma yani bunu benden saklayıp bana yalan söylemene falan gerek yoktu" dedim bi iki sızlandı hafif ağlamaklı oldu tam üzülüyodum ki kapattım telefonu.
Üzülmemem gerektiğini de bi-iki gün sonra attığı mesaj da anladım.
mesaj-şükeda-: Şimdi ben sana doğum gününde bi elbise almıştım ya...
mesaj-ben-: Eeee..
mesaj-şükeda-: E biz artık arkadaş olmadığımıza göre sen de artık o elbiseyi giymezsin, bana ver de ben giyeyim bari...
...Abi bu ne ya bu nası bi'kafa ! Tek dert elbise mi yani ?! Attım konteynıra çektim fotoğrafını, elbisen burda canım istediğin zaman gel al güle güle kullan dedim ben de ne diyim...
Önceden arkadaşım yok diye girdiğim depresyona şimdi aman beyni orospu arkadaşım olmasın diye giriyorum...

Ameliyat İzim Mi ? Ben Mi ?

Yeminle ülkece abazalıktan ölücez bir gün... Ya geçenlerde bikinili bi'fotoğraf paylaştım, beğenisi pik yaptı resmen. Ondan önce pijamalı fotoğrafım vardı -aynı ben ha farklı biri değil- yerlerdeeee !

Beni veya herhangi birinin azcık açık fotoğrafını görünce, bunu görene ne gibi bi'zevk veriyo olabilir gerçekten merak ediyorum... Bu kadar çok açık bişiy görmek istiyosan şayet pornografik siteler emrine amade sonuçta hepsi de paralı değil onların dimi ?!

Milletin karısına kızına bakıyonuz... Ben bakıyommu ! Taam arada bakıyom belki ama sayılmaz o ben sapık gibi bakmıyom ciddi düşünüyom. "lan evlensek bunla ne çocuk yaparız haa.." falan diyorum ben aynı şey değil !

Kaldırdım tabii o fotoğrafı çıplanmış beni beğenecekseniz komple beni beğenmeyin daha iyi anasını satim sizin kalkık hayal gücünüzle mi uğraşcam gidin çalıya çırpıya sürtünün... Hayret bişiy !

Ha bir de şey var, ameliyat izim... Lanet bi'şey varya o kadar rahatsız ediyodu ki beni ilk zamanlar. Hani hala hoşuma gitmiyo ama alışıyosun tabii yapacak bişiy yok.

17yaşımdaykeyen açık kalp ameliyatı oldum, e biliyosun ki onun izi de göğsünün arasında tam çatal denilen yere denk geliyo benlik bi'durum değil yani bu allaamın işi o yapmış böyle. O izin göründüğü bi fotoğraf olduğu zamanda abazaların gözünden kalp çıkıyo resmen...

Hayır bence o görüntü ((yandaki fotoğrafta görünen o iğrenç iz)) hiç de seksi değil. Bazı günler o kadar sinirimi bozuyo ki yazın ortasında boğazlı kazak giyesim falan geliyo hatta. 

Laf atmakla eşdeğer bişiy sanırım bu. Ya gerçekten bi'gün abazalık yapmaya dışarı çıkıp millete laf atıp götüne falan bakıcam yarattığı hazzı cidden merak ediyorum. Gerçi fazla merak iyi değil diyollaa ama hayırlısı...

Yok zaten ben kesin döverim birini dayanamam yani. Bi'gün Malatya'da meydanda simitçi var oraya gittim, tam çıkıyorum bi'kalabalık sanki dersin bedavaya veriyolar ve sanki başka yer yok öyle kalabalık. "pardon.. pard.." diye diye gidiyoruz, birine "pardon, geçebilir miyim?.." dedim. Bu pezevenk arkasını döndü, şööle bi'baktı bana, "içimden bile geçebilirsin maviş" demez mi..! Benim kafamdan duman falan çıktı muhtemelen. "içinden geçemem ama sana geçirebilirim tatliş.!" diyerek ben buna kafayı gömdüm -zıplarak kafa atmış olmam bişeyi değiştirmez önemli olan onu yapmış olmam detaya takılma-.

İnsanlar da bana bakıyo tuhaf tuhaf, sanki ayıp olanı ben yapmışım gibi. Daha gidemedim tabii oraya akılda kalıcı da bi'tipim var anasını satim gören unutmuyo..! Sonuç ne ? Sonuç yok. Karma hep bize giriyo işte daha ne sonucu olsun...

Ya Kahramanıma Aşık Olsaydım ?

Kaçırılanın kaçırana aşık olma durumu var biliyosundur yani muhakkak duymuşsundur; stockholm sendromu...

İsveç'in başkenti Stockholm'da yapılan bi'banka soygununda bi'rehine banka soyguncusu tarafından kaçırılıyo ve altı gün boyunca rehin tutuluyo. Bu karı da adama aşık oluyo sonra da bunu mahkemede bi'savunuyo üstüne nişanlısını terk edip hapisten adamın çıkmasını falan bekliyo. Yani baya ateşli bi'durum.

Bi'önceki yazımda yazdığım bana gönderilen bu paket mevzusu da buna benzer bi' durum, biraz benziyo yani.
Bu paket bana geldiği günün akşamında elemanın biri bana feysbuktan mesaj atıyo, Merhaba nasılsın şeklinde. Ben de bakıyorum kim diye; hem feysten hem instadan sıkı takipçim. İyi sağol falan diyorum geçiştiriyorum çünkü kafam gelen pakette (internetten biber gazı , elektro şok cihazı siparişi veriyorum o sırada) ama yok inatla canın sıkkın gibi deyip duruyo. Ben de en son anlattım dedim böyle böyle bi'durum oldu işte ona biraz canım sıkkın kusura bakma diye. Bu eleman direk kahramanlığa soyundu ben bulurum ederim senin canını bu kadar sıkması beni rahatsız etti bilmem ne bi'ton şey yazıyo ama benim en ufak bi'beklentim yok kendisinden...
bir iki gün geçti buldum ben dedi. Alla allaa nerden buldun kimmiş neymiş diye sordum. ya kimini boşver o bende kalsın da sana onu getiren çocuğu buldum konuşturdum falan fistan... Görüştük biz bununla baya oturduk sohbet muhabbet derken baktım eleman bana baya baya yürüyo.
Ben de ondan sonra jeton düştü (benim jetonlar biraz köşelidir üstüne afiyet) laaann dedim bu göndermiş işte başka biri yok aslında önce gönderiyo sonra da buldum ettim artık seni kimse rahatsız edemez deyip benim kahramanım olmaya çalışmıııışşş...
Ay ben ne saf salak biriyim ya valla bak hiç aklımın ucundan geçmedi varya. Anacım bi'de çirkin bi'de herif yani koca adam ben varım 23 o var 30... Ne uğraşıyon annem sen böyle şeylerle yani amacın ne benden başka adam mı kalmadı piyasada bu kadar zahmete giriyosun ayıptır yaaa cık cık cık resmen duygularımla oynandı.
Ben de peşimde psikolojik sorunlu bi'seri sapık var diye bir ton senaryo üretmiştim reva mı bu bana şimdi..! 
Yok anacım valla kimseye güvenilmiyo bu zamanda...

Yanlış Alarm..!

Dün kendime süprüs yapıp şu renkli renkli şeyler var ya makaron mu neyse adı artık onlardan aldım. Bazen yapıyorum böyle şeyler sonra da başkası almış diye düşünerek kendim kendime mutlu falan oluyorum :)) 

İnsanın sevgilileri, arkadaşları hep öküz olunca mecburen kendi başına mutlu olmanın yollarını arıyosun otomatik olarak ama bu sandığımdan kadar da eğlenceli olmayabiliyormuş aslında.

Dün kendime makaron aldım dedim ya direk aklıma geçenlerde işyerine gelen paket geldi. 

Bi'çocuk geldi adımı söyledi benim dedim ben bilmem kim çiçekcilikten geldim de işte bu paket sizin deyip resmen cami avlusuna bebe bırakıp kaçar gibi verip kaçtı. E hani bi'imza mimza bişiy almicak mıydı ki bu... O an işimm vardı ilgilenemedim arkaya koydum paketi çok da sorgulamadım o zaman da konuştuğum _flörtleştiğim_ biri var ya hani dedim o göndermiştir muhtemelen deyip hafif gülümseyerek işlerime devam ettim.

Neyse gidip açtım paketi...

Bööle bişiy çıktı içinden. Benim tabii ağzım kulaklarımda ay diyorum bak çocuktaki düşünceye nası tatliş falan...
Aradım çocuğu tek kelime etmesine izin vermeden "aaiiyy çok tatlııığğğ tişikkirlir sipirmin kalp kalp kalp..." modunda yağdırıyorum.
Görmemişiz tabii daha önce böyle şeyler otomatik olarak aklımız gidiyo yani. Bütün mutluluğum, çocuğun "onu ben göndermedim" diyerek telefonu kapatmasıyla son buldu !

eee... kim gönderdi bunu ?!
Hayır kim gönderdiyse hiç komik değil elimdeki çocuğu da keybettim anasını satim :/

Hepsi Manyak Bunların !

Saçlarımı kıpıskımızıya boyadııımm 💃 Böyle yapınca aklıma direk sevgilim olmayışı geldi... Ama öyle dertlenerek değil. Şimdi ben ilk sevgilimden ayrıldıktan soora saçlarımı kızıl yaptıydım adam ayrıldıktan sonra bana iltifat etmişti çok güzel olmuşsun falan diye ama onunla birlikteyken asla izin vermezdi saçlarımı kızıl yapmama... Ondan sonra mesela ikinci sevgilimle tanıştığım zaman saçlarım kızıldı, ne zaman biz birlikte olduk o saçların rengi değişecek bu ne böyle gibi bi'baskıyla geri sarıya boyadıydım... Ay sonra bi de siyah yapıp geri sarıya dönerek saçlarımın anasını bellemişliğim var da neyse.
Gel gelelim son sevgilime o da saçlarımı böyle görünce bi'mesaj atma isteği uyanmış olacak ki saçma sapan bi'mesaj attı... Yani resmen saçımı kızıl yaptım diye bana yollu falan dedi. İçten içe ne kadar beğendi belli etmek istemediği için (çünkü sonrasında beni hayatında istiyomusun tarzı şeyler sordu) böyle aptalca laflar sarfetmek her erkeğin kodunda var !
Hayır ben anlamıyorum onlar hayatımda olduğu zaman asla onların hoşuna gidecek şeyleri yapmama izin vermiyolar sonra da beni terk ediyolar.(!) Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu yani hayret bişiy.
Saçımın kızılına vurulup sarıya boyatan... Eteği yakıştırıp etek giydirmeyen.... Göz makyajımı çok sevip "az sür az sür" diyen...
Soora işte farkettim ki beyinsiz sevgililerimin yetersiz özgüveninden kaynaklıyomuş bu durum. E beni o kadar kısıtlayıp her şeyime karıştıkları zaman, bende otomatik olarak çene açılıyo her şeyi sorun yapıp (lanet bi'çenem vardır bu arada) bi'dünya laf söylüyorum... Sonra suçlu ben oluyorum(!)
Amaaann boşver ya diyerek on saat konuştuğum konuyu önemsizmişcesine kapatıyor ve altını çizerek gıybet kötü bişeydir diyorum, hele de eski sevgili gıybeti...
Ben hiç yapmam mesela (•-•)

Siz ve Sizin Yersiz Yargılarınız...

Sürekli duyduğum bi'ithamdan bahsetmek istiyorum; "ben seni çok havalı, soğuk bişiy sanıyodum ama hiç de öyle değilmişsin aslında gayet sıcakkanlıymışsın..."

Eminim bunu duyan sadece ben de değilim. Çünkü artık öyle bi'hâle geldik ki, kimseye güvenemiyoruz bu yüzden de dışarı çıkarken otomatik olarak bi'maske (tamamen korunma amaçlı) takmak durumunda hissediyoruz kendimizi.

Mesela ben... Beni yolda yürüdüğüm zaman gülerken veya tebessüm ederken göremezsin. Kesinlikle tek kaş havada asık suratlı kimseyi siklemez bi'tavır takınarak yürürüm. Abaza çok memlekette laf atan da çok tabii hâliye... Birinin burnunu kırdım birine kafa attım ama baktım olmuyo yani ben ne kadar devam edebilirim bu şekilde diyerek kendi tarzımı değiştirdim. 

Hahah hatta üniversiteye ilk başladığım zaman üst dudağımda dikiş vardı baya sekiz dikiş daha alınmamış öyle duruyodu. (O da kavga falan değil babam patlattıydı ağzımı 😂 haketmiştim ama o yüzden bişey diyemiyorum). Tipim tam bi çakinin geliniydi dudağımda dikiş, ağzımda sigara, gözler mavi... Ulam kimse konuşmuyodu benimle ben de huyum gereği benle konuşmazlarsa öldürsen gitmem kimsenin yanına öyle arkadaş edineyim sosyal olayım gibi bi'çabam olmadı hiç. Sonra sonra dikişler alındı falan ben normal bi'tip gibi görünmeye başlayınca arkadaşlarım oldu taa kaç ay sonra söylediler biz senden ürküyoduk çok gariptin hatta korkuyoduk bile falan dediler🙈

Çoğu zaman bu tarz sebeplerden dolayı çok yalnız kaldığım oldu bi'ara cidden ölmek falan istedim hatta bi'insan neden hiç sevilmez hiç arkadaşı olmaz diye hatta 😒

Allahtan o zaman sevgilim vardı da kısmet kaçırma gibi bi'durumum olmadı ya 😂

Yani uzun lafın kısası bazen yalnızlığı seçmediğin halde tipin seni yalnızlığa itebiliyo, insanları dış görünüşleriyle yargılamamak gerek 💁

Ha tabii bir de benim gibi artık yapma tavırlara tahammülü kalmadığı için yalnızlığı seçenler var onlara saygım sonsuz ve başımın üstünde yerleri var ✋

Ben Aptal Mıyım ?

Hayır gerçekten merak ediyorum kafasında kırk tilki dolaşmayıp kötülük yapmayan insanları siz var aptal or salak sanmak ??
Kötülük yapmıyorum diye salak da değilim yaaağğnnii...
Adamın kendi telefonundan kendi attığı mesajı bizzat gözümle görmüşüm daha haayylaa diyo ki ben öyle bişiy yapmadım !
Şimdi buuuu, ay sıfat da bulamadım sıfatsıza :/ Bu diyeyim olmazsa... ha ya da yok buna herkes OK diyo ben de ordan devam edeyim.
Ben Malatya'da bi ev tuttum geri de Antalya'ya gelmem gerekiyodu, gelirken hem bunun nabzını biraz yoklamak hem de işte ben yokken eve bakarak olur belki falan diye -zorla- anahtarımı OKa verdim... Ben mi kaşınmışım ne sanki, kurda kuzu emanet etmek gibi bişiy yapmışım resmen. E herif haklı olarak boş kaleyi görünce çaktı doksana...
Neyse bi'gün bu benim eve gitti giderken de bana söyledi biraz çalışcam senin evdeyim haberin olsun falan diye. Ben de safım ya inandım sadece çalışacağına... Bu olayın üzerinden bi'hafta geçti geçmedi benen ayrılmak istediğini söyledi ben de her zamanki gibi ayrılmayalım diye direttim çünkü ben hiçbir zaman düzelmeyecek bi'sorun olduğunu düşünmedim hiçbir ilişkimde ya da arkadaşlıklarımda.
Öyle böyle ben bunu bi'şekilde ikna etmişim tamam dedik bi'tur daha binelim.
Bu şekilde beni sevmediğini bile bile sadece bir hafta dayanabildim, evime kız attığında da henüz haberim yok bu arada.
Olmuyo ben dayanamıyorum diye bunu aradığım günün akşamına ben bunun insatgram hesabına girdim (şifre eskaza tuttu). Direk dm'ye bakılıyor tabii instagramda başka bi'bok yok çünkü.
Bakmaz olaydım da sadece saçma bir şekilde ayrılmış olsaydık...
Taş patlasın 18-19 yaşlarında (biz 23 yaşındayız bu arada) bi'kıza mesaj atılmış; "bugün boş ev ayarladım/seni çok istiyorum/hiç mi gelemezsin" vs vs...
Tarih ne ? Tam benim eve gidip çalışacağını söylediği tarih...
Zaten önceki sevgilim de beni İstanbullarda eskortlarla aldatmış olduğu için çok yabancı değilim bu duruma ama OK dediğimiz mahlukat "aldatmak ve aldatılmak" üzerine bundan ne kadar nefret ettiğini hiç tasvip etmediğini anlatan konuşmayı sürekli yapan biri olunca insan biraz yadırgıyo tabii.
Ama alışıyosun tabii
Üzülmemeye
Terk edilmeye
Sevilmemeye
Yalana
İhanete
İnsanız işte alışıyoruz yoksa yaşayamıyoruz...
Ha tabii şöyle de bi'gerçek var ki eğer istersem o kırk tilki kafamda döner kırkının da kuyruğu birbirine değmez ;)

Hayvan Terli

Şu sıcak havalarda nasıl oluyo da bu kadar çok sevgili türeyebiliyo valla hiç anlamıyorum.

Ulan bu sıcakta benim kendime tahammülüm yok, iki elimi mümkün olduğunca birbirinden uzak tutmaya çalışıyorum. Bunlar el ele kol kola hatta sarılarak falan yürüyolar yolda...

Onları görünce beni ateş basıyo yeminle. Bu nası bi'açlık nası bi'yokluk yani bu sıcakta ne bileyim.

Bi'keresinde yazın bi'sevgilim vardı yolda yürüyoruz ama aramızdan tır falan rahat geçer. Bu da bok var gibi ben uzaklaştıkça dibime dibime giriyo ! Lan yürü gider misin...

En son sanırım dayanamamış olacak ki sordu;

-Biri görecek diye mi yapıyosun?

+Neyi biri mi görcek diye yapıyorum ? 😒

-Böyle uzak uzak yürüyosun, elimi tutmuyosun ?

+Haa yok ya biri görcekle ne alakası var ya sıcağı hissetmiyonmu ? Bu havada bi de el ele mi tutuşcaz 😳

-Nası yani benden mi tiksiniyosun ?!

+Senden niye tiksineyim adam ellerimiz vıcık vıcık olcak terden tiksinicem !

-Anladım ben tamam, bi'daha tutmazsın hiç !

Dedi ve gitti...

Harbiden gitti yani sadece bu yüzden 😂 

Tutmuyorum abi ben yazın bişey... Sevgili zaten kışlık bişey olmalı üşüdükçe sarılacaksın yani bence 💁

Darlanıyom ben.

Üraamda Bişiy Gördüm (*-*)

Bu sabah yüzümü yıkarken birden aklıma gördüğüm rüya geldi, oluyo arada böyle gayet alakasız saçma bi'yerde rüyam aklıma geliyo ama ilk uyandığımda unutmuş oluyorum.

Mesela bugün kalktım bi'tuvalete gittim telefonu kurcaladım (instagramı yani) sigaramı içtim (her sabah her şeyden önce aklıma gelen tek şey sigaradır) sonra yüzümü yıkarken rüyam geldi aklıma... Hayır güzel bi'şey olsa neyse dicem. 

Gerçi bizim evin ordaki markette çalışan kıvırcık çocuğu gördüm önce; öpüşür gibiydik (ooyyhh tirledim ha.!). 

Ay o kadar bal bi'çocuğun arkasından Banu'yu gördüm...

Şimdi ne alakasın kızım sen ?!? Eski sevgilimin bana "kardeşim gibidir" diyerek tanıştırdığı ama benden ayrıldıktan sonra birlikte olduğu sonra da ayrıldığı hatta tekrar barıştığı yetmezmiş gibi bir de bana musallat olan bi'kızsın sen...

Acaba onun mu ahını aldım ben bilemedim ki... 

Hayır ben bile isteye bi'şey yapmadım sonuçta kendi kalktı beni aradı; meğersem bunlar ayrılmamışlar benim eski sevgiliciğim bana yalan söylemiş benimle görüşebilmek için (ama tabii ki benim bundan haberim vardı, bu yüzden de görüştük konuştuk dertleştik falan falan... ;)) e intikam da soğuk yenen bi yemek tabii bilirsin.

Bilirsin bilmesine de ben yanlış adresten intikam aldım sanırım, kızı ağlattıydım benim pezevenk eski sevgilime hiç bi'şey olmadı, taam sinirlendi falan ama istediğim o değildi yok yere kızı üzmüş olduk o da haklı olarak rüyalarıma girdi. Hem de Kıvırcığımla arama arama girdi :(

Vallahi anacım benim seni biplemek gibi bi'niyetim yoktu, hoş bana inanmak yerine ona inanmayı seçtin bacım ama yine üzülen sen oldun di'mi???

Ben dedim ama sana tatlım ondan olmaz mayasını biliyorum bırak git dedim yooookkk... Dinlemeyin beni kimse dinlemesin beni hep de ben haklı çıkayım ama kimse dinlemesin beni götümler...

Rüyamızda bile rahat yok, yeminle bi'rahat vermiyonuz ki şurda yakışıklı çocuklarla bilinçaltımın derinliklerine inelim inelim çıkmayalım, hayret bişiy..!!

Giden gitmiş midir? Gittiği gün bitmiş midir ? Ben mi gideni kaybetmişimişimdir yoksa giden mi beni kaybetmiştir ? Neydi ? Nasıldı ? N'apcam ben şimdi derken derkeeenn... Hoopp karşına biri çıkıyor. Henüz taze bir depresifsin kızım sen gelmez sana bu işler biraz akıllı ol, hemen akmasın ağzının suyu, hayatında ilk defa erkek görmüyorsun. 

Tamam gül falan almış olabilir ama hangisi almadı ki ? ilk sevgilim almamıştı evet... Hatta sevgililer gününde babasının adına annesine çiçek göndermek için girdiğimiz çiçekçide bana bakıp gayet yamuk bi'şekilde; "hadi hadii al sen de kendine beğendiğin bitanesini..." demişti. Olsun ya önemli olan niyet değil mi ? O da belki sevgisini öyle belli edebiliyordu olsundu. 

Hadi lan ordan sıçarım öyle sevgiye hiç almasın daha, hiç teklif dahi etmesin daha daha iyi ! Böyle böyle beni de öküz ettiniz, valla bak... Geçen birisi bana gül alıp gelmiş önce aldım çocuktan şööölle bi'baktım içimden "n'apcam lan ben bunu" diye geçiriyorum ama çocuğa da ayıp olmasın diye "ayy ihhi.." falan yapıyorum. En son o gül arabanın kapı cebinde unutuldu(!).. Taamm kasten unutuldu. E n'apcaktım başka yani hayret bişiy...

Her karşıma çıkan insanla aynı hayalleri kurmaktan tabii ki ben de yoruldum ama yapacak bir şey yok ben bir dişiyim ve gelinlik giymeye mecburum.!! Çok değil ama mecburum yani biraz mecburum. İlkokul arkadaşlarımın düğün fotoğraflarını layklayamamak için parmaklarıma ip bağlayıp kangren olmayı falan düşünüyorum. Neden beğenmiyorsun diye soranlara da "parmaamm yok parmaamm!!" diyebilirim bence.
Yani işin özü giden gitse...

Gittiği gün bitse...

Ben gideni değil de,

Giden beni kaybetse...

Nasıl olur ?